Ülkemiz giderek yaşlanmaktadır; 1990 yılında 65 yaş üstü nüfus oranı %4,3 iken 2018’de bu oran % 8,7’ye yükselmiştir ve 2025 yılında beklenen yaşlı nüfus oranı ise %11’dir. Türkiye’de 2018 yılında yaşam süresi 78 yıl iken, 2025’te beklenen yaşam süresi 79,6 yıldır. Bu bilgi bize dünyada da olduğu gibi ülkemizde yaşlılara yönelik hizmet ve bakım gereksinimlerinin artacağını gösteriyor.
Yaşlılık dönemi bireyin biyolojik, psikolojik ve sosyolojik birçok değişime maruz kaldığı bir süreçtir. Geriyatri, yaşlılarda sağlık sorunlarının önlenmesi, teşhisi ve tedavisi; yaşlı sağlığını etkileyen dış sistemler ve koşullar gibi tüm yaşlanma süreci ile ilgilenen tıp alanıdır. Değişen bu demografik yapıyla beraber, dünyada ve ülkemizde geriyatrik sendromlar ve yaşlılarda görülen psikiyatrik bozuklukların da artması söz konusu olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 60 yaş ve üzerindeki yaşlı nüfusun yaklaşık %15’inin psikiyatrik bir bozukluk yaşadığı bildirilmiştir. Yaşlanan bireylerde tıpkı çocukluk çağında olduğu gibi yaşa özel hastalıklar da ortaya çıkmakta gerek teşhis yöntemleri gerekse tedavi genel psikiyatrik yaklaşımdan farklılıklar içermektedir.
Yukardaki bilgiler ışığında, psikiyatri uzmanları için ve psikiyatri uzmanlık eğitimi sürecinde, geriyatrik psikiyatrinin giderek artan şekilde önem kazanacağı açıktır. Bu konuda Türkiye Psikiyatri Derneğinin yaptığı bir araştırmada; psikiyatri asistanlarının, uzmanlık eğitiminde eksik gördükleri alanların en başında geriyatrik psikiyatri geldiği ortaya çıkmıştır.
On üç ana başlık halinde hazırlanan bu kitap, hem teorik hem de kliniğe yönelik pratik bilgiler açısından zengin bir içeriğe sahiptir. Geriyatrik popülasyonda görülen ruhsal hastalıkların değerlendirilme, tanı ve tedavi süreçleri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu grupta, ayrı bir önem arz etmesi nedeniyle farmakolojik ve somatik tedaviler farklı bir başlık altında ayrıca sunulmuş; yas, istismar ve ihmal ile adli yaklaşımlar gibi önemli konular göz ardı edilmemiştir. |